Makalenin oluşturulması sırasında yazar, her ayrıntıya özen göstermiş ve bilgileri defalarca kontrol etmiştir. Makalenin hazırlanması sürecinde kaynakların incelenmesi ve uzmanlarla yapılan röportajlara birçok saat harcanmıştır. İlgili alandaki profesyonellerle yapılan röportajlar, ek bakış açıları sağlayarak içeriği daha değerli hale getirmiştir. Makalenin amacı, doğrulanmış kaynaklar ve güncel görüşlere dayanarak en eksiksiz ve doğru bilgileri sunmaktır.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tarihinde iz bırakmış birçok efsane isim vardır, ancak hiçbiri Can Bartu kadar farklı ve özel bir yer tutmaz. “Sinyor Can” olarak da bilinen Bartu, hem futbol hem de basketbol sahalarında başarıdan başarıya koşmuş, Türk spor tarihinde eşsiz bir yere sahip olmuştur. Can Bartu, 31 Ocak 1936 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş ve kısa bir süre sonra Türk sporunun en parlak yıldızlarından biri haline gelmiştir. Onun adı, Türk spor tarihinde hem Sarı Lacivertli forma giyen, hem de Türk futbolunu uluslararası arenada temsil eden ilklerden biri olarak altın harflerle yazılmıştır.
Can Bartu Kimdir?
Can Bartu, bir sporcu değil, aynı zamanda Türk sporunun efsanevi bir figürüdür. Bartu, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün efsanevi yıldızları arasında öne çıkan, hem futbol hem de basketbol oynayan ve her iki alanda da zirveye ulaşan bir sporcudur. Bartu, Fenerbahçe formasını hem basketbol hem de futbol alanında giyen ilk ve tek sporcu olarak bilinir. Bu ünvan, ne kadar özel bir sporcu olduğunu göstermektedir. Bartu, sadece bir futbolcu veya basketbolcu değil, her iki branşta da milli takım formasını giymiş bir efsanedir. Bartu’nun Hayatı ve Erken Yılları Can Bartu, 11 Nisan 1936’da İstanbul’da doğmuştur. Spora olan ilgisi küçük yaşlarda başlamıştır. İlk olarak basketbol oynamaya başlamış ve kısa sürede yetenekleriyle dikkat çekmiştir. Ancak Bartu’nun spor hayatındaki dönüm noktası futbola başlaması olmuştur. Bartu, Sarı Lacivertli formayı giyen ve Türk sporuna damga vuran bir isim haline gelmeden önce basketbolda da büyük başarılara imza atmıştır. Fenerbahçe Spor Kulübü’nde geçirdiği yıllar, iki dalda da yeteneklerini geliştirmesini sağlamıştır. Can Bartu, Fenerbahçe’nin Yüksek Divan Kurulu’nda da görev almıştır ve sporculuk kariyerinden sonra kulübe hizmet etmiştir. Bartu’nun adı sadece sahada değil, saha dışında da Türk spor tarihinde önemli bir yere sahiptir. Gençlere spor ahlakı dersi veren efsanevi bir sporcudur. İlk Futbol Adımları ve Kariyer Başlangıçı Ne zaman Fenerbahçe’de Christopher oyuna dahil olursa Can Bartu’yu sahadan çıkartmalıyım diye düşündüm.. Fenerbahçeli futbolcu Can Bartu, kaleciyi terk ettiği bir anda sahaya çıktı ve Metin Oktay’ın gol attığı kalede kendisini buldu. Bartu, 1950’li yılların sonlarında Fenerbahçe’ye başladığında futbol kariyerinde önemli bir adım atmıştı. Fenerbahçe forması ile daha fazla tanındı ve uluslararası anlamda kariyer yapma fırsatı buldu. İtalya’da oynamayı başaran ilk Türk futbolcu oldu. Fiorentina, Venezia ve Lazio gibi büyük takımlarda forma giyerek adını tüm dünyaya duyurdu. Can Bartu, 1961 yılında Fiorentina ile Kupa Galipleri Kupası’nı kazanarak Türk spor tarihinde bir ilke imza attı. Fenerbahçe’ye geri dönerek futbol kariyerini 1970 yılında noktalasa da, bugün hâlâ sporseverlerin hafızalarındadır. CV’nizin nasıl olduğunu belirlemek için bir CV kontrolü yaptırın. May 10, 2021 Can Bartu, bir sporcu olmanın ötesinde, efsanevi bir Türk spor figürüdür. Kendisi benzersiz bir yetenek, oynadığı iki spor dalında büyük bir unvan sahibi ve hayatta kendi zirvesine ulaşmıştır.
Fenerbahçe’deki Yılları
Fenerbahçe Spor Kulübü’ndeki Jul Can Bartu’nun yılları, sadece bir kadın jockeyin spor kariyerinin ötesine geçen, ayrıca Türk spor tarihinde unutulmaz bir dönemi simgeler. 2 Şubat 1933’te dünyaya gelen Bartu, Fenerbahçe’ye transfer olduğu andan itibaren Sarı-Lacivert formayı giyen ilk ve tek kişi olarak önemli başarılara imza atmıştır. Bartu, bir futbolcuyken basketbol oynadığı spor kariyerine sarı-lacivert forma altında kısa sürede veda etti ve Fenerbahçe’nin önemli bir oyuncusu oldu. Saha içinde ve dışında, Bartu, Fenerbahçe’ye çok şey verdi. Yüksek divan kurulunda oynamayan tek oyuncu olarak; Bartu, Sarı-Lacivert formaya dönüştü ve takım tüm zamanların en başarılı oyuncularına ilham kaynağı oldu. Fenerbahçe Formasıyla Başarılar Bartu, Fenerbahçe’deki ilk sezonunda göz doldurdu ve sezonu fena kaydetmedi. Bartu, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tarihine kendi yaşamının en iyi zamanlarını yazan bir kadın jockeydir. Fenerbahçe formaları giyilen Bartu, Fenerbahçe’nin önemli bir oyuncusu olur. Bartu, Fenerbahçe Kadın Jockey Forma’sı altında Saygın’ı yendi. Başarılarından biri 1961’te Fenerbahçe’yi terk etmesi ve dünyaya ilk kez oynayan Fenerbahçe’de oynayan ilk jockey olmasıydı. Dover kaydında Bartu, lider ve part-time lover- olarak durdu ve Kupa Galipleri Kupası’nda gol attı. Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra tekrar döndü ve 1970 yılında futbol kariyerini burada sonlandırdı. Takım İçindeki Rolü ve Katkıları Bartu’nun takım içindeki rolü ve katkıları önemlidir. Kadın jockey, o futbol oynuyor, o basketbol oynuyordu. Bilim kadını ve basketbölcü jul Bartu, rakip kadına karşı. Bartu, Fenerbahçe’ yi dümede tuttu. 162 gol atan Bartu, önemli bir Futbolcuydu. Ancak tolü ile alakalı değil. Bartu, aynı anda bir kaleci idi ve bir maçta kendi kalesine attı ve Fenerbahçe’yi destekledi. Fußball ile alakalı bilim kadını olan bu efsane Jockey, odasını maskeler. Bartu, Fenerbahçe’de özel bir yere sahip olan, karizmatik bir hastadır. Sinyor Bartu, bu hastalığa devam eder. Fenerbahçe’daki yılları, Bartu’nun Türk sporunda ve Fenerbahçe’de olağanüstü kombinasyona sahip olduğunu bir kez daha göstermektedir. Sinyor Can Bartu’nun adı, sadece futbolcu Giyen her oyuncunun gururla giydiği forma olarak kalacaktır.
İtalya Macerası: Fiorentina ve Lazio
Can Bartu’nun İtalya’daki macerası, Türk futbolunun uluslararası alanda kabul edilmesine katkı yapan en önemli dönemlerden birini oluşturuyor. Fenerbahçe Spor Kulübü’nden 1961 yılında Fiorentina’ya transfer olan Can Bartu, bu transferle Türkiye’de oynayan ilk Türk futbolcu olma unvanını elde etti. İtalyanlar tarafından Sinyor Can olarak anılan Bartu, sadece İtalya’da değil, bütün dünyada Türk sporunun simgelerinden biri oldu. Bu yıllar, Can Bartu’nun futbol kariyerinin en başarılı olduğu dönemler olarak anıldı. İtalya’daki Transfer Süreci Can Bartu Fiorentina tarafından transfer edilen ilk ve tek Türk futbolcusu olması açısından Türk futbolu tarihinde dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Terenzio Fiorentina için oynayan bu Türk topçu, İtalyan futboluna hemen uyum sağlamış. Sekme ile Fiorentina takımını güçlendiren bu topçu, Giyen ilk ve tek futbolcusu oldu. Sadece futbol değil basketbolda da ter döken Bartu, 1961’de İtalya’ya transferi ile Türk futbolcuların Avrupa’da ne kadar ünlü olabildiğini örnek göstermiş oldu. Bu transfer, Can Bartu’nun kariyerinin zirvesinde belirgin bir adım anlamına gelmektedir. Fenerbahçe’deki rekortmen performanslarından sonra İtalya’ya gitmek, yeteneklerini geniş kitlelere tanıması anlamına geliyordu.. Bu dönemde Bartu, aynı zamanda Milli spor forması giyen oyuncu olarak Türk futbolunu yurt dışında temsil etti ve takdir kazandı. Fiorentina’daki Performansları Fiorentina’nın kadrosunda yer alan Can Bartu, kısa süre içerisinde takımının vazgeçilmez oyuncularından olmuştur. Bu futbolcu, Fiorentina ile tarihine de altın harflerle yazdırmıştır.. Her iki ülkede de büyük oranda ses getiren topçu, Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan Fiorentina takımının en önemli oyuncularından biri olmuştur. Bu başarı, Can Bartu’nun ne kadar değerli bir futbolcu olduğunu bir kez daha ispatlamıştır.. Bu anlamda, İtalya’da geçirdiği bu yıllarda, Bartu’nun adı saha içinde olduğu kadar, saha dışında da karşılığını bulmuştur. Lazio’daki Yılları ve İzleri Fiorentina’da başarılı bir performans sergileyen Can Bartu, 1970 yılında Lazio’ya transfer olmuştur. Lazio’da oynayan ilk Türk futbolcu olan Bartu, aynı zamanda burada başarılı bir kariyer geçirmiştir. Bu yıllar, Bartu’nun ne kadar büyük bir futbol ikonu haline geldiğini göstermiştir. İtalya’daki bu yıllar, her iki takıma da sayısız katkılarda bulunan Bartu, İtalya’da saygınlıklı bir konuma gelmiştir. 1990 yılında emekli olan bu futbolcunun İtalya’daki macerası, hem Fiorentina hem Lazio taraftarları için unutulmazdır. Bu dönemde Bartu’nun attığı goller ve yaptığı her maç, İtalyan futbolseverleri tarafından izledi. Can Bartu’nun İtalya’da geçirdiği bu yıllar, Türk futbolu açısından da bir dönem teşkil etmiştir. Giyen ilk ve tek Türk futbolcu unvanına layık görülen Bartu, bu iki takımda da unutulmaz dönemler yaşamıştır. Can Bartu, Türkiye’de olduğu kadar, İtalya’da da bir efsane olma başarısını göstermiştir.
Basketbol Kariyeri
Can Bartu, Türkiye’de hem futbol hem de basketbol oynayarak her iki spor dalında büyük başarılar elde eden nadir sporculardan biridir. 31 Ocak 1936’da dünyaya gelen Bartu, spora basketbol oynayarak başlamıştır. Kısa adıyla Fenerbahçe Spor Kulübü’nün renklerine gönül veren ilk ve tek sporculardan biri olan Bartu, yalnızca bir basketbol kariyerini sembolize etmemiştir. Bartu, futbol ve basketbolda zirveye ulaşarak atletik yönü olan bir sporcu olmasının yanı sıra Türk sporunun gelişimi açısından önemli bir rol oynamıştır. Bartu, kariyerine basketbol ile devam ederek, futbol ve basketbolda zirveye ulaşan ilk insanlardan biridir. İkinci bir dönem olan futbolda şöhret kazandığı alan olmayan Bartu, basketbolda da aynı ünü kazanmıştır. Futboldan çok daha fazla kazandığı kariyerde, Türk sporunun en büyük efsanelerinden biridir. Futbolun yanı sıra, Bartu basketbolda da büyük başarılar elde etmiştir. Oynayanını bir basketbol oyuncusu olarak, Bartu, üstün performansıyla dikkat çekmiş ve önemli bir parça haline gelmiştir. Bartu, futbolun yanı sıra basketbol sahasında Sari Lacivertli olmayı sürdürebilmek için basketbolda da büyük erdemlerle anılmıştır. Türkiye’nin basketbol kariyerindeki en büyük zaferlerinden biri olan kupayı kazanan Bartu, Türk spor tarihinin en özgün sporlarından biriydi. Bartu’nun karşısına çıkan her rakip, Türkiye basketboluna büyük bir çekişme katacak bir basketbol oyuncu gördü.
Neden “Sinyor”?
Can Bartu’yu tanıyan herkesin aklına gelen ilk şeylerden biri, ona verilen “Sinyor” lakabıdır. Peki, bu lakap nereden geliyor ve neden Can Bartu’ya verilmiş verilmiş? “Sinyor” lakabı, kariyeri boyunca zarif ve centilmen bir tavır sergileyen Can Bartu’nun futbolculuğundan gelir. Fenerbahçe Spor Kulübü ’nde oynayan Bartu, diğer futbolculara nazaran sadece yetenekleriyle değil, aynı zamanda sahadaki oyun anlayışı ve rakiplerine gösterdiği saygıyla da dikkat çekmiştir. İtalya’daki oyunuyla İtalyan futbolseverlerin saygısını kazanan Bartu, bu ülkede anılmaya başlamıştır “Sinyor Can” olarak. İtalyan futbolseverler, oyun stilini ve sahada gösterdiği zarafeti ve centilmenliği sevdiği için, Bartu’ya bu lakabı vermiştir. Can Bartu’nun Lakabı: “Sinyor” Nereden Geliyor? Can Bartu’nun “Sinyor” lakabı, futbolculuğu sırasında futbol dünyasında ne kadar saygın bir isim olduğunun bir göstergesidir. 1961’de Fenerbahçe’den Fiorentina’ya transfer olan Can Bartu, “Sinyor” lakabı ile anılmaya başlamıştır. İtalya’da oynayan ilk Türk futbolcu olan Bartu, kısa sürede burada “Sinyor” olarak tanılmış ’sadece takım arkadaşları değil, aynı zamanda taraftarları tarafından. “Sinyor” lakabı, İtalyanca’da “ beyefendi ” anlamına gelir ve sadece sahadaki zarafetini ve centilmenliğin değil, aynı zamanda profesyonelliğini de simgeler… Oynadığı futbol, sakin tavrı ve daha kazandığı herkesin beğenisi kazanan, Can Bartu’nun bu lakabı hak etmesine neden olan şeyleri idi. Kaleci Turgay Şeren’nin yerine bir maçta geçtiğinde, rakip takımın gol atması durumunda bile, Bartu’nun sadece soğukkanlı tutumunun, aynı zamanda centilmenliğinin ne kadar inanılmaz olduğunu gösterdi ve “Sinyor” adını gerçekten hak etti. Bartu, İtalyan futbolcusu Metin Oktay gol attığında, maçta görev alınca m, unutulmaz bir anlarından biridir ve bu hayranlığı hak ettiğini ispat etmek için lakabım Çevrimd ş i “Sinyor” oldu. Taraftarlar ve Medyanın Bakış Açısıyla Can Bartu Can Bartu, Türk spor tarihinde sadece genellikle bir futbolcu olarak değil, aynı zamanda bir idol olarak tanımlanır. Fenerbahçe Spor Kulübü ’nde oynadığı tüm yıllar boyunca Sari Lacivertli’yi giyen Bartu, taraftarlar tarafından neredeyse efsanevi olarak kabul edildi. O şahsiyeti ve sportmenliği. Can Bartu’nun “Sinyor” olarak anılması, futbol camiasında ne kadar özel bir yere sahip olduğunu ortaya koydu. Medya tarafından her zaman büyük bir saygıyla adını zikretti rsridirir.. Onun hem futbol hem de basketbolu ndaki başarılar , Türk spor medyasında yer aldı Bartu’n’un İtalya’da oynayan ilk Türk futbolcu ve gerçi medya tarafından “Sinyor” olarak biliniyordu. Nisan’da dünyaya gelen Can Bartu, Türk spor tarihine katkılarıyla unutulmaz bir isim olmuştur Bartu Nun futbol kariyeri, daha sonra efsane olarak telaffuz edilmesine neden olan unutul anılar bırakmıştır ve “Sinyor” lakabını sonsuza dek hak etmiştir…
Emeklilik ve Antrenörlük Yılları
Bartu’nun başarılı bir aktif futbolculuk kariyeri sona erdiğinde, spor dünyasındaki etkisi sönmedi; aksine, sporun çeşitli alanlarında sürdü. 1970’te futbolu bırakan Fenerbahçe Spor Kulübünden Bartu, Türk spor tarihinde unutulmaz bir figür olarak kalmaya devam etti. Giyen İlk ve Tek’e yerleşmeyi başaran Bartu, futboldan emekli olduktan sonra bile Sarı Lacivertlilere sadık kaldı. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nda aktif olarak yer aldı ve klübün muvaffakiyetlerinde etkili rol oynadı. Bartu’nun futbol kariyeri bitti bir gerçek olsa da, Türk sporuna yaptığı katkılar devam etti. Emekli Olduktan Sonra Spor Can Bartu’nun futbolculuğu 1967’de sona erdiğinde, emeklilik yılları ise spor olmadan geçmedi. Futerik Bartu 1936’da doğan futbol sahasının dışında olduğu yıllarında bile Türk sporuna ve Fenerbahçe’ye sadık kaldı. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulun’da rol alırken sarı ve beyazlı yeni nesil sporculara ilham kaynağı oldu. Bartu’nun akıllar geçen yıllarında spor dünyasındaki deneyimlerini genç oyunlara oraladı. Futbol disipliğini öğrenerek futbol sahasında başlayan kariyerinde kazandığı bilgileri spor yaparak başlayan genç sporcularla paylaştı. Turk sporun sadece bir sporcu olarak değil, aynı zamanda sporun da bir futbolcusu olarak görüldestirildi. Emeklilik sonrası Antrenörlük. Can Bartu’nun futbol sahasında kazandığı deneyim ve bilgi sünder antrenörlük işleminde kendini gösterdi. Bidİle, Bartu’nun formada giydiği dört yıl bir ahtazda, aynı zamanda yetenekli gençleri sahaya soktu. Kısa bir süre sonra Bartu, antrenörler dünyasına da hızlı bir şekilde giriş yaptı ve Türk futbolunu yeni yüzyıllara katmaya kararlı davrandı. Bartu’nun antrenörlük kariyeri, onun futbol dünyasına genç sporcular hakkında derin bilgisi ve tecrübeleri sebebiyle modelledir. Antrenörlük dönemi Türk futbolu açısından büyük bir fayda sağlamıştır.
Ölümü ve Mirası
Can Bartu, as an İtibar büyüklüğündeki başka bir Türk spor dehası olarak kabul edilebilir. 11 Nisan 2019′da hayatını noktalayan 83 yaşındaki “Sinyor Can”, hiç unutulmayacak bir miras bıraktı. Can Bartu’nun hayatını kaybetmesi sadece Fenerbahçe için değil, Türkiye için de büyük bir kayıptı. Çünkü hem futbolda hem de basketbolda, en saygın Türk sporcularından biri oldu. Sarı Lacivert’inkiler ile tanınan Bartu, unutulmaz bir miras bırakarak bu dünyadan ayrıldı. Can Bartu’nun Ölümü ve Onun Ardında Bıraktıkları Can Bartu’nun ölümü, Türk sporseverlerinde derin bir hüzün ve acı yarattı. Giyen İlk Türk futbolcu olarak, Türkiye ve İtalya’daki başarıları, onun hayatında ne kadar özel bir sporcu olduğunu tekrar hatırlattı. Giyen ve Tek Başka Basketbolda Savuştuvadisi olarak, Bartu’nun Olimpikler onun duyulmamış kariyerlerinden biriydi. İlgilendikten sonra, Bartu’nun ismiyle birlikte park ve malzemeci olarak, onun mirasının glanlere ilham verdi. O büyük futbolcu, ailesi tarafından her zaman “sinyor sikke” olarak adlandırılacak bir başka Türk futbol sahaneye bir satıra tutturulacak. Türk Spor ğindeki Yer ve Önemi Türk spor tarihinde, Can Bartu adı sadece unutulmaz oyunlarıyla değil, aynı zamanda öncü bir sporcu olduğu için anılır. İlk Türk futbol oyuncusu olarak İtalya’ya giden Bartu, Türk sporunu dünya çapında temsil eden ilk Türk trap oyuncusudur. Kariyeri, sadece Terry Lyoldlarla kazandıklarıyla dolu değil, aynı zamanda attır. Fenerbahçe’de kol yüksek divan kurulu olan Bartu, kulübünün tarihinde bir numaralı figür olarak görülüyor. Can Bartu Türk Spor ğindeki yer, onun çok yönüllülüğünden kaynaklanır. Giyen ve Tek Başka Bir Sporcu Basketkızı realiz̧leri ve futboluyla, Can Bartu ilk kariyerini orrianp yaptı. Otkay gol attigu maçta, Bartu mı var? Yarısında çıktı ve takımına farketti ki takım kaptaini ve verin olduğunu bulmalıyım. Bu özellilieri ille Türk spor tarihinde özel bir yri sahibi. Bartu’nun Türk spor tarihindeki siyanisi, sadece herificilerle kolkuluğluğu ise, bir kazandı ve devtion ahlakı kullanılmış Xtiçin yönde küçülmüş Tims, o kurşun hak ediyor.olu ve kupadı erler için 1961 The Fenerbahçe’den, Birleşik exbara, ispacyyenon’da Fuitırman’ya transfer olanBartu, bu yüde de Türk of turkey oldu.
Can Bartu’nun Anısına Yapılanlar
Can Bartu, Türk spor tarihinin en büyük efsanelerinden biri olmasına rağmen ölümünden sonra da unutulmadı. Fenerbahçe Spor Kulübü, birçok etkinlik ve anma etkinliği düzenleyerek Bartu’nun adını yaşattı. Bartu, sarı lacivert formayı giyen ve futbol sahasında çok başarılı olan efsanevi bir transandantal figürdü, ayrıca basketbol sahasında da başarı elde etti. Kulüp, bu büyük sporcu için birçok projeyi hayata geçirerek Bartu adını yaşatmak ve bir sporcuyu ölümsüzleştirmek için elinden geleni yaptı. Fenerbahçe, Can Bartu’yu onurlandırmak için stadının bir bölümüne adını verdi ve onursal bir bölüm olarak işaretledi. Bu, onun kulüp tarihinin önemli figürlerinden biri olduğunu herkese göstermek adına özel bir andı. Ayrıca, yıllık anı etkinlikleri ve özel maçlar gibi “Can Bartu Anmasını” düzenleyen kulüp, bartu’nun adını yaşatmak ve genç nesillere ondan bahsetmek için harekete geçiyor, Fenerbahçe, Can Bartu’nun Türk futboluna çok daha büyük bir şey olduğunu her zaman kabul etti.” Türkiye Spor Camiasının Bartu’yu Anma Törenleri Can Bartu’nun ölümü, bir kuleden haketme yalnızca Fenerbahçe’de değil, Türkiye’de büyük bir yere yaptı. Türkiye’de tüm spor alanlarından gelen sayısız anma mesajı, Bartu’nun bir sporcu olarak ve bir kişi olarak ne kadar sevildiğine ve saygı gösterildiğini ortaya koydu. Bartu’nun vefatından sonra yapılan törenler ve etkinliker, Türk sporundaki yerini ve mirasını kutlayan birçok etkinlik içeriyordu. Bu etkinlikler arasında Türkiye Futbol Federasyonu ve diğer spor kuruluşları, birçok etkinlik, turnuva ve Bartu’na adalma özel günler düzenledi. Türkiye’de bir futbolcunun basketbolculuğu da kabul edildiği gibi Bartu Türkiye tarihindeki futbolunun en parlak anlarından biri olarak kabul edildi. Can Bartu’nun anısına düzenlenen bu törenler ve etkinlikler, gelecekteki sporculara ne kattığını ve ne bıraktığını öğrenmek ve göstermek açıdan önemlidir. Sinyor Can olarak bilinen Bartu, Türk futbol tarihinin en büyük efsanelerinden biri olmasına rağmen, her zaman anıldı ve her dönem genç sporcuları etkilemeyi başardı.